Menteşe ilçesi Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesi Deştin Mahallesi sınırlarında yapılması planlanan Muğla Çimento Fabrikası Projesi, imar planı iptalleri ve sonrasında açılan dava ile yeniden gündemde.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi ve Yatağan Belediyesi tarafından alınan plan iptali kararlarının ardından, Muğla Valiliği 22 Nisan 2025 tarihinde idare mahkemesine başvurarak yürütmenin durdurulmasını ve iptalini talep etti.
Valilik, söz konusu kararların hukuka aykırı olduğunu, Danıştay tarafından onanmış imar planlarının yok sayılarak alındığını belirtti.
Vali Akbıyık: “Hukuka aykırıysa dava açmak görevimizdir”
Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, sürece ilişkin yaptığı açıklamada yargı başvurusunun kamu görevinin bir parçası olduğunu vurguladı:“Büyükşehir’in meclis kararları Valiliğe geliyor. Bizim komisyonlarımız var, onlar inceliyor. Hukuka aykırı bir husus varsa, İdare Mahkemesi’ne dava açıyoruz. Konu, alınan kararlarla alakalı. Bizim açımızdan mutat bir durum. Her zaman, her kararda dava açacağız diye bir şey yok. Hukuka aykırı bir şey görüldüğü takdirde, komisyonun değerlendirmesi sonucu böyle bir yola başvuruluyor. Tabii, ana karar, İdare Mahkemelerinin verdiği kararlardır.” dedi.
Danıştay kararına rağmen iptal
Muğla Çimento Projesi’ne ilişkin hazırlanan imar planları, daha önce Danıştay tarafından hukuka uygun bulunarak onanmıştı.
Ancak üç CHP’li belediyenin bu plana rağmen iptal kararı alması, yargı kararlarının yok sayılması ve planlama hukukunun ihlali olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar bu durumun yerel yönetimlerin görev sınırlarını aşarak yargı denetimini fiilen geçersiz kılma girişimi olarak değerlendiriyor.
Bölgeye 5 bin kişilik istihdam
Yatırımcı şirketin verdiği bilgilere göre, Muğla Çimento Fabrikası Avrupa çevre standartlarına uygun olarak inşa edilecek.
Tesiste modern filtreleme sistemleri, sıfır atık yönetimi ve çevresel izleme altyapısı bulunacak.
Projenin hayata geçmesiyle birlikte, bölge ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak 5 bin kişilik istihdam katkısı sağlanması öngörülüyor.
Yerel üretim ve lojistik ağlarının da projeyle birlikte güçlenmesi bekleniyor.
Belediyelerin kararı eylem baskısıyla mı alındı?
Belediyelerin aldığı plan iptali kararlarının, sözde çevre eylemcilerinin oluşturduğu baskı sonucu alındığı iddiaları kamuoyuna yansımıştı.
Bazı hukukçular, bu sürecin bilimsel planlama ve şehircilik ilkeleri yerine sosyal medya ve sokak kampanyalarıyla yönlendirildiğine dikkat çekiyor.
Çevre eylemcilerinin arkasında kim var?
Çevre eylemlerine öncülük eden bazı yapıların, geçmişte Türkiye’de çeşitli şehirlerde Alman vakıflarıyla işbirliği içinde “5. Kol faaliyetleri” yürüttüğü Muğla kamuoyuna yansımıştı.
Bu yapıların Muğla’da bazı yatırım projelerine karşı eylem hazırlığı içindeyken görüntülendiği, istihbarat raporlarına ve medya arşivlerine yansıyan bilgiler arasında.
Çevre savunucusu mu, kişisel çıkar mı?
Deştin Çevre Platformu sözcüsü Haluk Özsoy’un, halasına ait şirket Muğla Çimento Fabrikası ihalesine teklif verdiği, ancak ihaleyi alamadığı yine Haluk Özsoy tarafından itiraf edilmiş, Sözde çevre eylemlerin firmanın ihaleyi alamadıktan sonra arttığı gözlemlenmişti.
HABER MERKEZİ