Stratonikeia Antik Kenti, 7 Ağustos tarihinde Milliyet Arkeoloji & İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları’nın son durağı oldu. Etkinlikte, kazı çalışmalarının başında bulunan Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu antik kentte yürütülen arkeolojik kazılara dair en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Söğüt, kentteki arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkan yapılar arasında, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilen ve 105x267 metrelik ölçüleriyle Antik Dönem’in en büyük gymnasion’unun yanı sıra, 2200 yıllık bir tiyatro, meclis binası (Bouleuterion), sütunlu cadde, Menteşe Beyliği Dönemi’nden kalma bir hamam, Osmanlı Dönemi’nden bir cami ve Cumhuriyet Dönemi’nden tescilli evlerin bulunduğunu belirtti.
Kazı çalışmalarının sürdüğü bu yapıların yanı sıra, antik kentte yaklaşık üç yıl önce başlatılan bir başka kazı çalışması ise bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Önceleri bir tapınak olduğu düşünülen yapı, kazılar ilerledikçe bir kütüphane olduğu anlaşıldı. Bu kütüphanenin Hellenistik Dönem’e ait olduğu tahmin ediliyor. Prof. Dr. Söğüt, kazılar sırasında keşfedilen büyük taban mozaiğinin de dikkat çekici olduğunu belirtti. Mozaiğin üzerindeki yazılardan, M.S. 4. yüzyılda Efes’ten getirilen bir usta tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Ayrıca, bu kütüphanenin bir benzerinin daha sonra Suriye’nin kuzeyinde inşa edildiği ve mimari bezemeleriyle öne çıktığı ifade edildi. Söğüt, Bizans Dönemi’nde de varlığını sürdüren bu kütüphanenin, o dönemde piskopos tarafından da desteklendiğini, bu desteğin ve yapının mimarisinin, kütüphanenin sıradan bir yapı olmadığını gösterdiğini vurguladı.
Stratonikeia Antik Kenti, farklı dönemlere ait yapıları bir arada bulundurmasıyla dikkat çekiyor. Bu yapıların mimari parçalarının, binlerce yıl boyunca farklı işlevlerle kullanıldığı da biliniyor. Örneğin, Osmanlı Dönemi’ne ait Şaban Ağa Camii’nde, ahşap sütunların altında Antik Dönem’e ait mermer sütun başlıklarının kullanıldığı görülüyor. Caminin önünde yer alan sadaka taşı olarak kullanılan taşın da Antik Dönem’den kalma bir sütun olduğu belirtiliyor. Bir başka sütunun ise asıl işlevini yitirdikten sonra önce zeytinyağı işçiliğinde, ardından Osmanlı Dönemi’nde bir su kaynağının yanında hayvanlar için yalak olarak kullanıldığı kaydedildi.
Kentin bir diğer önemli yapısı olan Bouleuterion’un duvarında ise Roma İmparatoru Diocletianus’un emriyle, enflasyonu önlemek amacıyla belirlenen ürün ve hizmetlerin tavan fiyatlarının listelendiği bir yazıt bulunuyor. 23 metrekarelik bu yazıtta, sebze, meyve, zeytinyağı, balık ve ayakkabı gibi 200’den fazla ürün ve hizmetin fiyatları yer alıyor. Aynı yapının duvarlarında Osmanlı Dönemi’nden kalma yazıt ve kabartmaların da bulunduğu ifade edildi.
Stratonikeia Antik Kenti’nde kazı çalışmalarıyla birlikte restorasyon çalışmaları da devam ediyor. 2200 yıllık tiyatro yapısı, “Geleceğe Miras” projesi kapsamında eski ihtişamına kavuşmayı bekliyor. Prof. Dr. Söğüt, tiyatrodaki çalışmaların gelecek yıl tamamlanmasıyla birlikte, bu yapının hem özgün mimarisini koruyarak ziyaretçilerin gezebileceği hem de yeniden kullanılabileceği bir alan olarak hizmet vermeye başlayacağını belirtti.
Stratonikeia Antik Kenti, sunduğu bu zengin tarihi miras ve son keşiflerle, hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için büyük bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bu tür keşiflerin, antik kentin dünya kültür mirasındaki yerini daha da pekiştireceği öngörülüyor.