Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Darıcı Kurt “Dünya üzerinde her ay 1.8 milyar kadın adet görüyor olmasına rağmen, adet döngüsü ya da tıptaki adıyla ‘menstrüel siklus’ günümüz dünyasında hala bir tabu olarak da görülebiliyor. Oysa bu sorunların altında basit bir neden yatabildiği gibi, çok ciddi bir hastalığın sinyalini de verebiliyor” diyor. Bu nedenle adet düzensizliğinde bazı sinyallere çok dikkat edilmesi gerektiğini ve mutlaka doktora danışılması gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Darıcı Kurt o sinyalleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Adet kanaması olarak bilinen regl kanaması, rahmin iç tabakasının her ay hormonların etkisiyle yenilenmesi ve bu yenilenme neticesinde rahim iç tabakasının dökülmesi ile meydana geliyor. Adet döngüsünün kadın sağlığı ile ilgili birçok konuda önemli sinyaller verdiğini belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Darıcı Kurt “Bu sebeple adet döngüsünde normal işleyişin nasıl olması gerektiğini bilmek bize ne zaman doktora başvurmamız gerektiğini anlatır. Normal bir adet döngüsü, adet gördüğümüz birinci gün başlar, diğer adetin ilk günü son bulur. Adet döngüsü her kadın için aynı değildir, size özeldir. Adet kanaması 21-35 gün arayla meydana gelir ve yaklaşık olarak 2-7 gün sürer. Adet döngünüzü her ay kaydetmek takip açısından hem kolaylık sağlar hem de olası bir hastalık takibi açısından son derece önemlidir” diyor.
Stresten yorgunluğa, miyomdan tümöre!
Adet sancısının ‘adetten olmadığının’ bilinmesi gerektiğini, bu konuda toplumda doğru bilinen yanlışların sağlığı tehlikeye atabildiğini, sorunun altında stres ve yorgunluk gibi basit nedenlerin yanı sıra hormonal sorunlar ya da ciddi hastalıkların da yatabildiğini vurgulayan Dr. Ezgi Darıcı Kurt sözlerine şöyle devam ediyor: “Adet sancısı sıklıkla kramp tarzında, karın alt bölgesi, zaman zaman kasık ve bel bölgesine vurabilen şiddetli bir ağrıdır. Toplumda uzun yıllardır süregelen, “Adet sancısı evlenince geçer”, “Adet sancısı adettendir” gibi yanlış söylemler aslında birçok hastalığın habercisi olabilecek bu durumda kadınların doktora başvurusunu geciktirmektedir. Normal adet sancısı, adet döngüsüne girildiğinde veya bir iki gün önce başlar, adetin ilk günü şiddetlenir ve 2-3 gün sürer. Sıklıkla ağrı kesicilere yanıt verir. Bu seyrin dışında ağrı yaşayan kadınlar altta yatan, çikolata kisti hastalığı (endometriozis), miyom, enfeksiyon hatta tümör gibi diğer hastalıkları dışlamak amacıyla mutlaka doktor kontrolünden geçmelidir!”
Bu önerilere dikkat!
Adet döneminde; süre, sancının şiddeti ve kanamanın miktarına yönelik mutlaka notlar tutulması gerekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Darıcı Kurt, takip sırasında kanamanın ne gün başladığı ve ne gün bittiği, kanama miktarı, adet dönemi dışındaki lekelenme ve kanamalar, ağrı seviyesi ve vücudunuzda adetle meydana geldiğini hissettiğiniz (duygu durum değişiklikleri, yeme bozuklukları, bağırsak alışkanlıklarında değişikliklik v.b) herhangi bir değişikliği kayıt etmeniz gerektiğini söylüyor. Adet döneminde sıklıkla karşılaşılan yakınmaların başında; adet sancısı, adet öncesi ve adet sırasında psikolojik (yeme alışkanlıklarında değişme, ağlama atakları, aşırı duygusallık, sinirlilik) ve fiziksel şikayetler (baş ağrısı, şişkinlik ve göğüs hassasiyeti) ile anormal adet kanamalarının geldiğini belirten Dr. Ezgi Darıcı Kurt “Bu süreçte bu tür sorunlar yaşıyorsanız yalnız değilsiniz. Düzenli adet gören kadınların yüzde 90’ı her ay benzer durumlardan şikayet etmektedir. Bu şikayetlerin ne zaman tedavi edilmesi gerektiğini ise doktorunuz size söyleyecektir” diyor. Adet öncesi gerginlik sendromu olan kadınlarda bu şikayetlerin sıklıkla yumurtlama sonrası yani beklenen adetten 1-2 hafta önce ortaya çıktığını ve adet döngüsünün başlangıcından bir iki gün sonra son bulduğunu vurgulayan Dr. Ezgi Darıcı Kurt, özellikle 40 yaş öncesi düzensizliklerde hormonal nedenler ön plana çıkabilirken, 40 yaş sonrası kanamalarda ise daha ayrıntılı araştırma gerekebildiğini, sebebi saptanamayan kanamaların rahim kanseri yönünden de araştırılmasının önemli olduğunu söylüyor.