Yetersiz ve kalitesiz uyku, çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına, hastalıklara yatkınlığa, konsantrasyon-öğrenme problemlerine ve dikkatte azalmaya yol açabilir. Çocuklardaki uyku düzeninin çeşitli rutinler oluşturarak çözülebileceğini belirten Çocuk Beslenme ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Ece Öğe Enver, bu önlemlerin yetersiz kalması durumunda bitkisel desteklerin de alınabileceğini söyledi.
Uyku, başta beyin olmak üzere tüm organların ihtiyaç duyduğu yenilenmeyi sağlıyor. Büyüme hormonlarının salınımını da artıran uyku, vücudun yeniden yapılanmasına ve kendini onarmasına destek oluyor.
Yeterli sürede ve kaliteli uyku hastalıklara direnç sağlıyor
Okulların açılış dönemlerinde çocukların sıkça yaşadığı sorunlardan birinin de değişen uyku düzeni nedeniyle yaşadıkları uykusuzluk olduğunu belirten Uzman Dr. Ece Öğe Enver, “Uykunun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi oldukça güçlü. Uyku sırasında vücut, bağışıklık sistemini güçlendiren proteinler olan sitokinleri üretir. Bu sitokinler, enfeksiyonlarla savaşmada ve vücutta iltihaplanmayı azaltmada kilit bir rol oynar. Çocukların yeterli sürede ve kaliteli uyku almaları, hastalıklara karşı daha dirençli olmalarını sağlar ve sık enfeksiyon geçirme riskini azaltır.” diyor.
Uykunun bağışıklık sistemi üzerine etkisi
Uykunun sadece bağışıklık sistemi üzerine değil; büyüme-gelişme, zihin gelişimi ve duygusal denge üzerindeki etkisinin de oldukça fazla olduğunun altını çizen Dr. Ece Öğe Enver, “Çocukların büyüme sürecinde uyku, özellikle büyüme hormonu açısından oldukça önemlidir. Büyüme hormonu derin uykuda salınır, kas ve kemik gelişimini destekler. Bu nedenle yeterli ve kaliteli bir uyku; büyüme, boy uzaması, sağlıklı bir bağışıklık ve dengeli bir zihin yapısı için çok önemlidir. Uyku düzeninde sorunla karşılaşıldığında ilk önce bir rutin oluşturulmalı eğer bu önemler yeterli olmazsa sorunun çözümü için bitkisel destekler alınabilir.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Uykuya geçişi kolaylaştırmak için neler yapılmalı?
Uykuya geçişi kolaylaştıracak önlemler hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Enver, bu konuda yapılması gerekenleri sıraladı:
1.Rutin oluşturmak: Uyku düzeni, çocukların biyolojik saatini düzenlemeye yardımcı olur. Her gün aynı saatte yatıp kalkmak, çocukların daha kolay uykuya dalmasını sağlar. Düzenli bir uyku öncesi rutini (banyo, kitap okuma, diş fırçalama gibi) çocukları uykuya hazırlayabilir. Öncesinde bir yatak rutini oluşturmak (diş fırçalamak, pijama giymek, kitap okumak) çocuğun uykuya geçişini kolaylaştırır.
2.Ekran süresini sınırlamak: Yatmadan önce ekrana maruz kalmak, melatonin hormonu üretimini baskılayarak uykuya geçişi zorlaştırır. Çocukların ekran kullanımını yatmadan en az 1-2 saat önce durdurmak da uykuya geçişi kolaylaştırır.
3.Uygun uyku ortamı sağlamak: Uyku ortamı karanlık, sessiz ve serin olmalıdır. Odanın çok sıcak veya çok soğuk olması uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, rahat bir yatak ve uygun bir yastık da önemlidir. Önerilen oda sıcaklığı ise 20-24 derecedir.
4. Uyumadan hemen önce bir şey yememek: Ağır yiyecekler çocuğun sindirim sistemini zorlayarak uykuya geçişi zorlaştırabilir. Akşam yemeği hafif olmalı ve yatmadan en az 2 saat önce yenmelidir.
5.Fiziksel aktiviteyi artırmak: Gün içinde düzenli fiziksel aktivite yapmak çocukların enerji harcamasını sağlar ve gece daha rahat uyumalarına yardımcı olur. Ancak, yatmadan hemen önce çok fazla hareketten de kaçınılmalıdır.
Bitkisel desteklerle uyku döngüsü düzene sokulabilir
Uluslararası otoriteler geleneksel kullanımda; melisa, mayıs papatyası ve ıhlamur ekstrelerinin çocuklarda güvenli ve etkin kullanımını onaylamakta. İçeriğinde yer alan doğal melisa, ıhlamur ve mayıs papatya bitki özleri sinerjistik etki gösteren Bay Bay Night, uyku döngüsünü doğal bir şekilde düzene sokuyor ve çocukların uykuya dalmasını sağlıyor. Akşam, uyku saatinden 40 dakika önce kullanıldığında daha etkin olan Bay Bay Night, kaşığa damlatılarak direkt ya da bir miktar suya karıştırılarak içiliyor.
Ena Farma hakkında: Bitkisel içerikli ürünlerini, Türk tıbbının hizmetine sunmak amacıyla 2009 yılında kurulan Ena Farma; tıbbi bitki içerikli ürünlerin ithalatı ve üretimiyle operasyonlarına başlamış; Pediatri, KBB, Dermatoloji ve Dahiliye alanlarındaki ürünlerle faaliyetlerine devam etmiştir. Sağlıklı halin korunmasını ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini sağlayan ürünlerini tavsiye eden, tedavi konusunda uzman doktor ve eczacı ekibiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Ena Farma, tıp ve eczacılık fakültesi akademisyenleriyle iş birliği yapmasının yanı sıra uluslararası markaların hammadde üreticileriyle birlikte de faaliyetler yürütürken, sektördeki son yenilikleri ve araştırmaları takip ederek, kurulduğu yıldan itibaren Türk tıbbına destek olmaktadır.